HAYMANA’DA HAYVANCILIK ÖLDÜ MÜ?
Başlıktaki soruyu bilmeden sormadım! Bilerek sordum!!!
Çünkü, Haymana’da hayvancılık öldü.
Nereden biliyorsun diyeceksiniz?
Sizinle öyle kısa bir geçmişe gidelim. Haymana’yı 36 yıldır biliyorum. Duyduklarım daha da eskilere götürüyor beni. Şimdilik kendi bildiklerimden yola çıkıyorum.
Haymana, Ankara’nın hayvan deposuydu! BelediyemizinEt Tanzim Satış dükkânı vardı. Yaylakent Pasajı’ndaydı. Belediyemiz üretici köylüden kuzu, koyun alırdı. Kendi mezbahasında keser ve dükkânında satardı. Ankara’nınneredeyse çoğu lokantası, restoranı gelir, öğleye kadar etler biterdi. Ben diyeyim 20, siz deyin 30 koyun-kuzu satılıverirdi bir çırpıda. Denk getirir, biz de alırdık. Piyasaya göre hem daha ucuz ve daha sağlıklı. Belediyenin veterinerleri güvencesinde kesilmiş olurdu.
Sonra olanlar oldu!!!
Tanzim satış kapatıldı.
Kim kapattı hatırlamıyorum.
Sizler hatırlayın açanı da, kapatanı da!
Olan köylüye-üreticiye, tüketiciye oldu.
Üretici-tüketici piyasanın acımasız, yüksek kârdan başka şey düşünmeyen koşullarına teslim edildi(k).
Sonuçta, hayvancılık yavaş yavaş ölmeye yattı! Bir zaman sonra öldü!
*****
Peki şimdi ne yapılabilir?
Bu tanzim satış modeli yeniden kurulur. Önce mezbaha açılır. Köylü-üretici alım garantili hayvancılığa yönlendirilir. Haymana’nın eti, marka haline getirilir. Et işleme tesisleri kurulur. Ankara’da yeni açılan ANKARA MARKET zincirinde halkımıza sunulur.
*****
Hiç hayâl kurmuyorum.
Dün yapıldı.
Bugün de yapılır.
Yeter ki, niyet edilsin!
Yeter ki, inanılsın!
Yeter ki, köylüden-üreticiden yana olunsun!