İKİ İLÇEYİ KİMSE GÖMEMEZ

Köşe Yazarı; Bülent HAN

DEĞİŞİM KÖŞESİ

İKİ İLÇEYİ KİMSE GÖMEMEZ

 ​Haymana ve Polatlı çalışan iki büyük ilçe.  Özellikle tarımda çok önemli bir yere sahipler. Topçumuz, popçumuz eve kapandı. Yazık bize biraz magazinden mahrum kaldık. Peki, tarlayı süren, davarı güden, sebzeyi, meyveyi yetiştiren, ekmeği yapan kapandı mı? Yok. Çalıştılar. Çalışmak zorundaydılar. Ve bütün toplumun aslında asıl çalışanlara,üretene ne kadar muhtaç olduğu nasıl da hissedildi.

​Topçu popçu da dahil hepsi yaşamın bir parçası. Ancak hem en çok emeği verip hem en çok riski taşıyan yine tarlada, fabrikada ter dökenlerken, en azla yetinsin diye üstüne gidilen, eline geçene de her fırsatta göz dikilen yine onlar oldu.Bütçeler hesaplanırken, ince ince maliyet hesapları utanmazca bu kesimin önüne sürüldü.

​Kış, kış gibi geçerse yazın bereketi oluyor. Lakin soğukta titreyecek çalışan, tarla tapan süren, sırtında çuval çalışan, yazın sıcakta yine güneşin annacında çalışıp didinecek. Emeğinin değerini bilen, kendisine saygı duyan insan bundan gocunmaz. İş bunların karşılığını almaya gelince,yazlıklarında ayağını uzatıp toplumun yaşamsal ihtiyaçlarını üretenlere, böyle çalışıp didinenlere kıymet vermezlerse bu iş olmuyor demektir. Polatlı’da Haymana’da Covid-19’dan hayatını kaybeden o kadar çok oldu ki. Sayı olarak bilmiyoruz. Doğru bir rakam bilen varsa bana ulaştırsın, buradan duyurayım. Ancak çalışmaya ara veremedi bu iki ilçenin insanları.

​Devasa ölçekte araziler ekiliyor. Yüzbinlerce küçükbaş hayvana bakılıyor, onbinlerce büyükbaş hayvana bakılıyor. Başkentin etrafında bir tarım hayvancılık sanayii var. Etimiz sütümüz ekmeğimiz yanı başımızda temel besleyenler olarak buralardan çıkıyor. Ne kadar kıymeti biliniyor? Hiç’e yakın.

​Ülkenin gündemine, 3. Sayfa haberleriyle düşüyoruz. Cinayet, kavga…Ne kadar kriminal olay var onunla anılıyor. Ancak ülke ekonomisine katkısı dile getirilmiyor. Bununla birlikte bu ovada parlaması gereken iki şehir olacakken ayağında prangalarla yol almaya çalışan iki yorgun yolcu gibiler.

​Polatlı hızlı bir nüfus artışı içinde tam bir varoş özelliği gösteriyor. Eskişehir’e bakıp bir de Polatlıya bakınca ne demek istediğim çok iyi anlaşılır. Polatlı kocaman bir kenttir. Taşra kasabası muamelesi görüyor. Hızla artan nüfus,varoşlarda gördüğümüz sorunları da beraberinde getiriyor. Oysa nüfusa paralel artan ve geliştirilen tarım, hayvancılık sektörü varlıklı, eğitimli bir nüfusa da sahip olmayı sağlayabilir. Adaletli bir gelir dağılımıyla birlikte.​

​Haymana bozkırda bir termal vaha ve etrafıda tarım ve hayvancılığın en ideal şekilde yapılabileceği bir coğrafya. Bir zamanlar ülkenin ikinci tahıl ambarı olarak anılıyor. Haymana sürekli dışarı göç veriyor. İlçe merkezi nüfusu zoraki 9 binlerde direniyor. Başkentin burnunun dibinde dünyanın en kıymetli termal sularından birine sahip. Maalesef işletmecilik ve turizm merkezi olma yolunda bir türlü istenilen düzeyi yakalayamıyor.

​Bunun nedeni sadece  yöneticiler değil elbette. Ancak değiştirmeye kudretli olanlar yine onlar. Olanaklar ve var olanı geliştirip ilerletecek olan projeler geliştirme gücü de onlarda . Yapmıyorlarsa, huzurla oy istemesinler.  Ya da yapacak olanlara bıraksınlar yerlerini. O kadar basit. Artık bu gözle bakılıp görülme zamanı çoktan geldi. Bu ataletli ve yorgunlardan bir an önce yakasını kurtarmalı bu iki ilçe. Bozkırın ortasında yıkık dökük bir hal almamalı. Başkentin yanı başında iki yıldız gibi parlamalı.

​Muhtaç oldukları kudret zaten kendi ellerinde.

​Sağlıkla, Sevgiyle, Akılla Bilimle Kalın.

*(Memleketimden yazar, çizer çıktıkça doğaldır ki gururlanıyorum. Haymana Bumsuz’dan Ayhan Benli’ninKayıp Hazine, Zulmün Müzesi  ve Uzlet adlı üç kitabı yeni elime geçti. Adıma yazarımız imzaladı, güzel bir sohbetin ardına, övünmek gibi olsun kendimce… E bir gün sohbetini yaparız elbette…Tebrikler Ayhan Benli.)

Bülent Han

24 Kasım 2020