Geçtiğimiz günlerde kerpiç, taş, çoğu gecekondu evlerinde asılı bayrakların altında,evlatlarının acısıyla çığrışan anaların sesine, acısına tanık olduk. Neredeyse bu ülkede yaşayıp bu acıya kayıtsız kalan kimse olmadı. Acılar kimi nasıl bulacağı kadere kalmıyor çoğu zaman. Ancak şu çok açık ki sadece bizim ülkemizde değil, tüm dünyada acılardan yoksulların payına düşen daha çok ve ağır oluyor. Kaymağı ise yoksullardan kaçırmaya gelince, evvel Allah o hükmedenler nasıl da birbirleriyle yarışıyorlar. Aman Aman! En değerli varlıklarımız çocuklarımız. Hele de garibanın, başka neyi var şu dünyada… Kimsenin ocağına böyle acı düşmesin…Çanakkale’ye gidenler şehre girerken kocaman yazıyla şu sözlerle karşılaşır: “Barışın Şehrine Hoş geldiniz”. Savaş zaruretse, kaçınılmazsa, son çare ise başvurulacak bir şey. Toplumlar bunu hep acıyla tecrübe etmiştir. Mustafa Kemal yukarıdaki sözü ettiğinde, girdiği savaşı kazanmış ve yüz yıldır savaşan bir ülkenin gelecek
yüzyıla barış içinde devam etmek için kendince adımlar atmaya başlamıştır daha cumhuriyetin ilk yıllarında. Bir asker ağzıyla hep savaşalım, hep yeneriz beykoz escort diye hiç de hamasete kaçmadan, sivil bir yaşamı ve çağdaş dünyada yerini almayı hedefleyen bir programı hayata geçirme çabası içinde olmuştur. Etki edebildiği oranda bunu hayata geçirebilmiş ve hatta 2. Dünya Savaşı’nı da öngörerek devamında bu savaşa dâhil olmadan ülkenin içeride ve dışarıda barış içinde kalkınmasını hedeflemiştir. Yakın tarihi özenle incelediğimizde cumhuriyetin neleri başarıp neleri başaramadığını görmek mümkün. Nelerin eksik bırakıldığını, nelerin başarılıp sonra aşındırıldığını, nelerin hiç gündeme getirilmediğini daha sonra bir sorun olarak ortaya çıktığını az buçuk konuya ilgili herkes belli başlıklarla sıralayabilir. Cumhurbaşkanı’nın ağzından şu sözleri duyduk birkaç önce “Savaşmayı bilmeyen değil, savaşmak istemeyen bir ülke olduğumuzu kanıtladık.” En yetkili ve sorumlu ağızdan bunları duymakiyiye işaret.
Şimdi Barışın dili sesi bunca gürültünün içinde zor mu duyulur, anlaşılır? Yok, illa ki bir durup hengâme içinde o sese aklıselim bir ruhla kulak ataşehir escort kabartılınca duymak ve anlamak mümkündür. İşte ne güzel bir hayaldir, tüm babalar analar evlatlarına, evlatlar ana babalarına kavuşup, ömrü yettiğince sağlıkla ve çocuklarına barışın güzelliğini anlatarak bir ömür sürsün. Bizim coğrafyada oyun çok. Kanlı bir çorbanın kaynamadığı bir komşu yok neredeyse. Ve öyle bariz ki karıştıranların emperyalist güçler olduğu. Bunu anlamak için siyaset bilimi, jeopolitik, strateji okumaya gerek yok. Oyun büyük oyuna gelmemek daha da büyük başarı. Hiçbir şey, kader deyip aklın dışına bırakılacak kadar önemsiz olamaz. En büyük güç bölgede istanbul escort barış içinde ilişkiler sürdüren kalkınmış güçlü bir ülke. Tüm varlıklarını doğru, adaletli değerlendirebilen bir ülke. Emperyal sömürü zincirinden kopmuş bir ülke tamda o zaman kadermiş gibi görünen Ortadoğu çamurunu kurutmaya katkı sunar. Herkes evine çekilir, hakkıyla emeğiyle kaynayan, içinde kan olmayan çorbasına kaşık sallar huzurla… Barış içinde kalın, Sevgiyle kalın.